Değişim Yönetimini “PowerPoint’te Bırakmak”
Slaytlar hazır, ekip değil. Modern iş dünyasında değişim kaçınılmaz değil, sürekli. Ancak çoğu organizasyon, dönüşümü hala bir PowerPoint sunumuyla başlatıp bitiriyor. Slaytlar vizyonu anlatıyor ama insanlar bu vizyonun neresinde?
PERSPEKTİF
6/29/20251 min oku


Değişim Yönetimini “PowerPoint’te Bırakmak”
Slaytlar hazır, ekip değil.
Modern iş dünyasında değişim kaçınılmaz değil, sürekli. Ancak çoğu organizasyon, dönüşümü hala bir PowerPoint sunumuyla başlatıp bitiriyor. Slaytlar vizyonu anlatıyor ama insanlar bu vizyonun neresinde?
Gerçek dönüşüm, sadece stratejik planlamalarda değil, insanların zihninde ve davranışlarında başlar.
Slaytlar Değil, Davranışlar Değişmeli…
Kurumsal değişim projeleri genellikle sunumlarla başlar, renkli şemalar, dönüşüm haritaları ve vaatlerle doludur. Ancak asıl sınav, o sunumlar kapandığında başlar:
Ekip bu dönüşüme hazır mı?
Değişim süreci sadece anlatıldı mı, yoksa sahiplendi mi?
Geri bildirim, direnç ve uyum nasıl yönetiliyor?
Ve en önemlisi… Sunumdakiler aksiyona geçirilebiliyor mu?
Değişim Bir Proje Değil, Pratik Olmalı
Eğer değişim bir “proje” olarak görülüyorsa, sonu da bir teslim tarihiyle biter. Oysa dönüşüm, organizasyonun kültürüne işlenmeli. Yeni sistemler, yeni süreçler, yeni hedefler… Bunlar ancak insanlar benimserse sürdürülebilir olur.
Bu noktada üç temel unsur öne çıkar:
Davranışsal Uyum
Yeni bir yol çizmek, eski alışkanlıkları sorgulatmakla başlar. “Neden böyle yapıyoruz?” sorusu artık “Daha iyi nasıl yapabiliriz?”e dönüşmeli.Katılım ve Sahiplenme
Değişimi tepeden aşağı dikte etmek yerine, katılımcı bir yapı kurmak gerekir. İnsanlar sürecin parçası değilse, direnç kaçınılmaz olur.Süreç Odaklılık, Slayt Değil Sistem Kurmak
PowerPoint’te çizilen yollar, gerçek hayatta çıkmaz sokaklara dönüşebilir. Değişim, yalnızca bir anlatı değil, yaşayan bir sistem olmalı.
Sonuç mu?
-Sunumları kapatıp, davranışları konuşma zamanı.
-Stratejileriyle birlikte kültürleri dönüştüren ekipler kazanır.
-Çünkü kalıcı başarı, bir sunumda değil, aslında insanların düşünce değişiminde saklıdır.